5 Şubat 2013 Salı

ANNE OLMAK (Bunları Biliyor muydunuz?)

anne olmak
Resmi bir giriş yapmak istemedim, öyleyse şöyle diyelim; herkese iyi haftalar. Kızımın gitmekte olduğu kreşin kurucularından, Uzman Psikolojik Danışman Seyhan Sevinçler Togan'ın bize vermiş olduğu eğitimlerden birini sizlerle paylaşmak istiyorum.


Çocuğu iki yaşına gelmekte olan anne, babalar ve çocukla bir arada bulunan tüm yetişkinler kullanabilir. Buyurun;

1-Önce bunları kabul edelim :)
* O artık bebek değil.
* Ayrı bir kişilik ve birey, bu yüzden saygı göstermek şart.
* Bir günü diğerinden farklı, günlük düzeninde değişiklikler olabilir.
* O da kızabilir, istemediği şeyler olabilir.
* Artık, sevdikleri ve sevmedikleri vardır.

2-Hitap kelimelerine özen gösterin.
Hitap kelimelerinizle çocuğunuza bir çok kavramı öğretiyorsunuz. Yanlış hitap sözcükleri çocuğunuzda anlam kargaşasına neden olabilir.

Örneğin; "Bebeğim" diye sevdikten sonra; "artık büyüdün, çişini beze değil tuvalete yapman lazım" derseniz, kafası karışır. O artık BEBEK DEĞİL. Ya da "prensim/prensesim" diye sevdikten sonra; "hadi oyuncaklarını yerine koy" diyemezsiniz. Prens ya da prensesler iş yapmaz, onların oda hizmetçileri vardır :))

"Aşkım, sevgilim" hitaplarını çocuğunuza kullanmayın.O sizin canınız kadar sevdiğiniz çocuğunuz ama aşkınız değil. Çocuğunuzun bu kavramları doğru öğrenmesi için eşinize "aşkım, sevgilim" derken, çocuğunuz için daha yaratıcı ve size özel sevgi sözcükleri bulun. Hitap kelimelerine özen gösterin, dikkatli seçin.

3-Bedenine saygı gösterin.
Artık bebek değil, evet çok sevimli ama ona dokunmadan önce kendinizi onun yerine koyun. Biri izniniz olmadan, sürekli oranızı buranızı mıncırıp öpüyor. Hatta bazen ısırıyor, bazen tükürüklü bir şekilde, yanaklarınıza yapışıyor. Tabi ki sevgi göstereceksiniz. Sarılın, ancak öpmeyi ve bedenini sıkıştırmayı en aza indirin, ara sıra minik öpücükler verin. Ama çocuğunuza sizin malınız gibi fiziksel temas göstermeyin. Her yaptığınızda "biri bunu bana yapsa nasıl hissederim?" diye sorun. :))

4-Kelimelerinizi dikkatli seçin.
Çocuğunuzla konuşurken kelimelerinizi özenle seçin. Cümle kurarken hep olumlu olun. "E olmuş" "Pis olmuş" "Cici olalım" gibi sınıflamalar yapmayın. Yaptığınız işi anlatın; "Ellerimiz kirlenmiş, yıkayalım tertemiz olsun" gibi.

5-Cinsel bölgeleri sevmeyin.
Meme, pipi, vajina, popo özel bölgelerdir. Durduk yere sıkıştırmayın., öpmeyin, "ısırırım, severim" gibi kelimelerle bir araya getirmeyin. Temel prensibi unutmayın; YA SİZE DESELER BUNLARI?

6-Olmadık şeylerle korkutmayın.
Köpek, şimşek, iğneci amca, polis abi gibi günlük hayat ögelerini, korkutmak için kullanmayın. Asla ve asla korkutmayı bir davranışı yerine getirmesi için kullanmayın. Bunun yerine ceza- ödül sistemini deneyin. "Yemeğini yemezsen parka götürmem" gibi..

7-Uyuturken zorlamayın.
"Hadi uyu", "Hadi bakalım uyku vakti", gibi uykuya sürgün yapar gibi cümleler kurmayın. Eğer uykuya direnç gösterirse, "Biliyorum canın oyun oynamak istiyor, şimdi uyuyalım kalkınca oynarız" deyin. Zor-la-ma-yın...

8-Anadili düzgün kullanın.
Bebeksi dil kullanmayın. Artık o büyüdü ve her şeyi anlıyor. O kelimeleri yanlış telaffuz ettikçe, siz doğrusunu tekrarlayın. "bbbuu" dediğinde "Evet, su mu istiyorsun" deyin. Nasılsa daha bebek diye cümlelerinizi geçiştirmeyin, cümlelerinizi düzgün kurun.

9-Az konuşun, onun da konuşmasına izin verin.
Siz sürekli konuşursanız, o ne zaman konuşacak? Her şeyi sürekli anlatmayın. Bazen sessizce onu izleyin, bırakın kendi kendine oyalansın. Özellikle bir şeyle meşgulken başka bir oyuncakla yanına gitmeyin.

10-Yemek yedirirken sadece yemek yedirin.
Oyun oynatmayın ama ilgisi dağılırsa kitap bakabilirsiniz. Amacımız ağzını açtırıp, kaşığı sokuşturmak değil. Karnını doyururken keyif alması. YEMEĞİ OLUP BİTECEK BİR ETKİNLİK OLARAK GÖRMEYİN.

11-Asla kullanılmaması/söylenmemesi/yapılmaması gerekenleri unutmayın.
Fiziksel hiç bir zararı aklınızdan bile geçirmeyin. Çok sabrınız tükenirse; odadan çıkın, derin nefes alın, odaya tekrar dönün. Asla ve asla çok sinirli ve tahammülsüz olduğunuz şeyde, ısrar etmeyin.

12-Sürekli dip dibe olmayın, biraz yalnız bırakın.
Sürekli ilgi vermek çok güzel ama hep dibinde olmayın. Bırakın yalnız da oynamayı ve kendini oyalamayı öğrensin. "Sen bunlarla oyna ben de bir bardak su içeyim deyin" küçük zamanlarla başlayıp, giderek o zamanı artırabilirsiniz. Gözünüz üzerinizde olsun ama tüm gün yapışık olmayın.

13-Yanında bir yetişkin varsa onunla yalnız bırakın.
Yanında baba, anneanne, dayı, dede, bakıcı varken; çocuğunuzu onlarla yalnız bırakın. Çocuğunuzun o kişi ile ilişki kurmasını sağlayın. Sürekli peşinde gezmeyin. Bırakın sadece o kişiyle olmanın da tadını çıkarsın.

Bütün bunlardan sonra o artık bebek değil bunu kabul edin...

UZMAN PSİKOLOJİK DANIŞMAN
Masal Kreş ve Gündüz Bakım Evi
Seyhan Sevinçler Togan

Kendisine çok teşekkür ediyorum, bu bilgileri bizimle paylaştığı için. Daha önce de yazdığım bir şeyi eklemek istiyorum, siz zaten elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz, böyle yapmaya devam edin.

Sevgiyle kalın....
pehito

2 yorum:

  1. İnsan kendisine yararlı olmuş bir bilgiyi hemen paylaşmak istiyor değil mi?
    Bu yazı kim bilir kaç kişiye ışık olacak. Ne iyi etmişsin.
    Sevgiler pe hito.. ツ

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Zeugma, iyi bildiğimiz her şeyi paylaşalım ki iyilikler çoğalsın değil mi?
      Sevgiler :))

      Sil