Kitabın adına baktığınızda aidiyetsizlik duygusuna kapılıyor insan. Kitabı okuduğunuzda ise aksine aidiyet duygunuz artıyor. Her şey birbiriyle ilişkili ve her şey birbirine ait gibi hissediyorsunuz. En önemlisi zıtlıkların birbirini nasıl çektiğini. Önce kitabın kahramanları Deniz'i, Yağmur'u, Rüzgar'ı, Gece'yi, Gündüz'ü ilk anlamlarıyla okuyorsunuz sonra her birinin bir kişiliği oluyor ve canlandırıyor onları yazar. Her biri elbiselerini giyiniyor hayal dünyanızda ve insan sormadan edemiyor "biz mi yarattık doğayı yoksa onlar mı yarattı insanları?"
Kitabın kapağında kitabın adını da tamamlayan ve yazarın arkadaşı
Hasan Erdemir'e ait
Kralın Kalesi isimli bir resim bulunmakta. Bence bu resim hikayenin başladığı yer bile olabilir. Morisse'in Meyhanesi.
Ve işte kitaptan sevdiğim bir kaç alıntı ve bir de güzel şiir;
"Yapılacak en iyi şey çoğunlukla içmekti. İçmek seni sen olmaya yaklaştırırken seni sen olmaktan alıkoyardı. Öfken susardı, sesin parıldardı"
"Uzun bir yolculuğun bana öğrettiği; dursan, hareket etmesen ya da dünyanın etrafını defalarca dolaşsan da değiştirebileceğin tek şey ağzından henüz çıkmamış olanlardan başka hiçbir şey değil."
"Bir karagöz balığının gözünden baktı sahile
Sonra yolcu yolunda gerek dedi
ve bindi otobüse
yeni acılarda Denize girenlere baktı
bir gün evvel bana benzeyen Denizde yüzüyordu
sıcak yerini serinliğe bıraktı düşünde
muavin su ister misin dedi
teşekkür etti ama susamıştı
zeytin ağaçları romatizmadan kargacık burgacıktı
ve yol boyunca filozofları düşündü bu sahilde yaşamış
gözlerini kapadı otobüsün hareket ettiği Kasaba'ya
döndü
sahilde bir bira ısmarladı kendine
muavin bilet dedi ve ekledi nereye
ne zor soru bu ve ne kadar kolay sorulan
soğuk kuyu...
Acıkan ellerinde ki sessizliği sırt çantasına koydu
ve yolculuğun Filistin askısında gülümsedi sebepsiz
aklına gideceği ve gidemeyeceği yerler geldi
bir su şişesi yere düştü
gözlüğünü düzeltti
otobüs durdu
muavin soğuk kuyu da inecekler kalmasın dedi
yolculuk bitti
Hakan Kiper"
"Bir hayal dünyasını seviyorum ben. Her anını sonum gibi yaşamayı seviyorum. Toz duman kaplı bu pusu bu yanılsamayı seviyorum"
Kocali 6. Kitap Fuarında tanıştım kitabın yazarıyla. Kısa bir sohbetimiz oldu. Yazacaklarım sohbetimizden alıntıdır ve belki sizleri yazara biraz daha yakınlaştırır.
Ben: Hiç bloğunuz oldu mu?
Hakan Kiper: 2004'de başladım blog yazmaya, dört bloğum oldu.
Ben: Ne kadar çok
Hakan Kiper: Karakterler öldü bloglar kapandı ve yenisi açıldı.
Ben: Sizin için yazmak ne ifade ediyor?
Hakan Kiper: Belki çok klasik olacak yanıtım ama benim için yazmak "nefes almak" gibi.
Teşekkür ediyorum sohbet için kendisine buradan da. Yazarın ilk kitabı "hiçbiryerde" İzmir'de ki ZEUS KİTAPEVİ tarafından yayımlandı. Takip etmek isteyenler Facebook hiçbiryerde sayfasından ya da Twitter @hakankiper adreslerinden takip edebilirler.
Hakan Kiper'e çıktığı bu yolda başarılar diliyorum.
KİTAP: hiçbiryerde
YAZAR: HAKAN KİPER
YAYINEVİ: ZEUS KİTAPEVİ
pehito