25 Ekim 2013 Cuma

ARKANI DÖNME (3. BÖLÜM)

İlk kez okuyacaksan BURADAN başla.



Önümde, tik ağacından, sırt kısmı iki ağaç parçasıyla tutturulmuş, acil cila istiyorum diye bağıran sandalyelerde; siyah saçları özenle yandan ayrılmış ıslak jölelenmiş yirmi adam sırtı bana dönük otururken birden loş ışığı yok edecek spotlar açılıyor ve sandalyelerimizin önüne kristal abajurlerin orta yerine konulduğu, yeşil çiçeklerin muhteşem motifleriyle işlenmiş İngiliz tarzı tabakların ve gümüş; çatal, bıçakların tam da olması gerektiği gibi kurallı yerleştirildiği muhteşem masaların varlığını fark ediyorum.

Kulağıma güzel aksanıyla fransızca bir aşk şarkısı çalınıyor. Beyaz masa örtüsünden kafamı kaldırdığımda gözyaşları içinde şarkıyı söyleyen adamı görüyorum. İçim acıyor, nasıl tarif edebilirim bilmiyorum. Sadece.... Acıyor. Sanki kalbim yerinde değil gibi, bedenime can veren ruhum içimden sökülüp derin sancılar içinde bedenimden uzaklaşmış gibi bir acı ve tam o an omzuma değiyor bir el. Nar çiçeği tırnaklarından parmaklarına ve omzuna ve yüzüne doğru uzanıyor gözlerim.

Gözleriyle buluştuğu an gözlerim. Nutkum tutuluyor. Sıcak göz yaşlarım yavaşça süzülüyor yanaklarımdan. Tebessümü ve içine gömülmek için öldüğüm gamzeleriyle Selin. Elimi tutuyor ve beni oturduğum yerden kaldırıyor. Hafiflediğimi hissediyorum, yanaklarına dokunuyorum. Teniyle bir olmuş beyaz elbisesiyle melekleri kıskandıran karım, hayat arkadaşım, aşkım, Kayra'mın annesi karşımda bana bakıyor.

"Aslında araya zaman girmesi hiç de fena olmadı" diyor.
Neden benimle arasına mesafe koymak istediğini anlayamıyorum, beni daha ne kadar üzebilir diye geçiriyorum içimden ve yine o tarifsiz acı gelip kalbime yapışıyor.
"Tabi ki seni çok özlüyorum sevgilim, lütfen aklına yanlış bir şey gelmesin. Ama uzun süreli ayrılıklardan sonra sevgiline sarılmak çok daha güzel, değil mi?"
Bir şeyler söylemek için dudaklarımı aralıyorum ve o an Selin bana doğru uzanıyor. "Bir daha sakın kaybolma aşkım, bu çok zor, sensizlik çok zor" diyebiliyorum ve öpüşüyoruz. Bulutların üstünde iki tüy gibi, ben o'ymuşum, o da benmişim gibi..

Gözlerimi açtığımda duvarda asılı düğün fotoğrafımıza terler içinde bakıyorum. Selin'i bir kez daha kaybediyorum. Ve artık dönülmez yerlerde olduğunu biliyorum. Koltuktan kalkıp ebeveyn banyosuna giriyorum, üzerimdeki kıyafetleri dünün lanetinden kurtulmak ister gibi çıkarıyorum. Duşta soğuğu açıp suyun derimin altına geçip hücrelerimi esir almasını bekliyorum. Donarsam, sevgilime gidebilirmişim gibi bekliyorum. Ta ki Kayra'nın annesini arayan çığlıklarını duyana kadar!!

pehito
kurgu,
3. bölüm sonu
4. BÖLÜM

24 yorum:

  1. Hımmm =( rüya olduğunu hissetmek çok can acıtır ! Bilirim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonsuz

      Evet gerçekten zor, bana da olmuştu..
      :)

      Sil
  2. uffff ya ne zor anlar.

    ama bak ilk paragrafı pek sevdim he.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone

      Zor..

      Onu yazarken çok zorlandım, heheheh
      :)

      Sil
  3. Bu acı çok fazla değil mi :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kahve Telvesi

      4.bölümle yavaş yavaş değişecek..
      :)

      Sil
  4. Bize acı çektirme pehito! (Beyaz masa örtüsü, kırmızı pötikare örtü olabilirmiş)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali ÇALIŞKAN

      Ben bir şey yapmıyorum yahu..
      :)
      Öyle de olabilirdi ama o zaman kahvehane gibi bir yer canlanıyor gözümde.
      :)

      Sil
  5. çok zor bir durum ya..
    jacques brel de çok severim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baharcım

      Öyle..

      Ben hiç dinlemedim ama bakacağım..
      :)

      Sil
  6. Miminiz var :):) ve ben okumaktan büyük keyif alacağım :)
    sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. HAYALLERINLE GEL

      Yeni hafta başlasın, zevkle cevaplayacağım..
      :)

      Sil
  7. ilginç rüyalar bakalım neyin habercisi olacak? Bu arada jöleli sırtı dönük 20 adam deyince aklıma şu eldivenli, çıplak, 50-100 adam türbanlıyı dövdü fantezisi geldi:))))kız yoksa ondan mı esinlendin?:))şaka şaka:)))
    eline sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjde Ablacığım

      Bakalım
      :)
      Evet o yazınızı hatırlıyorum, hayretler içinde kalmıştım.
      :)
      Yok ondan esinlenmedim..
      :))

      Sil
  8. Bunu 1. bölüm diye okudum yanlışlıkla...

    Çok güzel ve duygusal bir kurgulama...
    Betimlemelerinin çok daha zenginleştiğini farkettim.
    Kurgu her ne kadar duygusal olsa da okumak bir hayli keyifli.

    Başa iniyorum şimdi ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeugma

      Hep böyle pozitif ve motive edicisin. Seviyorum yorumlarını..
      :)
      Çok teşekkür ediyorum..
      :)

      Sil
  9. pe hitooo, şu ilk ve ikinci paragrafını okumak ne keyif verdi ama... çok hoş.. çok tadında...
    ve rüya sonrası acı gerçek.. çok zor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bir hayal kur

      Keyif alıyor olmana sevindim.
      :)
      Evet acı oldu biraz.
      :)
      Sevgilerimle
      :)

      Sil
  10. Ama ne zaman okurken acı çekmek yerine umutla bakabileceğiz, okurken canım acıyor resmen.

    Bu da demek oluyor ki çok kaliteli ve gerçekten insanı etkileyecek derecede güzel yazıyorsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kahve Tadında

      Itiraf ediyorum; biraz sadistlik başladı bu yazıyla birlikte bende. Siz canım acıyor üzülüyorum dedikçe ben mutlu oluyorum. Elbette üzüldüğünüz içim değil, duyguyu size geçirebildiğim için..
      :)
      Planım 6. Bölümle birlikte acıyı azaltıp gülümseten sahneler koymak. Umarım beğenirsiniz..
      :)

      Sil
  11. rüyada sevmek, rüyada mutlu olmak, rüyaalarda yaşamak istiyorum..
    Yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ilknurcum

      Uyandığında büyük hayal kırıklığı oluyor ama..
      :)

      Sil
  12. Tabi ki seni çok özlüyorum sevgilim, lütfen aklına yanlış bir şey gelmesin. Ama uzun süreli ayrılıklardan sonra sevgiline sarılmak çok daha güzel, değil mi?" Kayrayla aynı düşünceye sahibim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özlemcim

      Burak rüyasında Selin'i görüyor ve o cümleleri rüyasında ki Selin kuruyor.
      :)
      Ama o cümleye ben de katılıyorum, özlemek güzeldir. Tabi döneceğini bilerek.
      :)

      Sil