25 Mayıs 2013 Cumartesi

İKİ KADIN, İKİ HAYAT



Merak ediyorum hayatımı hep dolmuşlara mahkum olarak mı geçireceğim. Belki de bunu sorgulamak için çok geç kaldım. Yanımızdan geçen siyah jip oldukça çekici görünüyor. Onun içinde olmak için; başka bir ailede, başka koşullarda Dünya'ya gelmem gerektiğini biliyorum.

Dolmuşa binen şu kadına bakar mısın, bahar gibi duruyor. Yüzü ne kadar aydınlık ve beyaz üzerine yeşilin, turuncunun ve kırmızının dağıldığı çiçek desenli pantalonu incecik vücudunun kıvrımlarıyla öyle uyumlu duruyor ki, ona bakıp özenmemek elde değil. Yüzü ne kadar aydınlık, beyaz tenine dökülen siyah kısa saçlarıyla etrafına huzur yayıyor. Gözleri öyle derin bakıyor ki, içinde yaşanmışlık şelalesi var gibi. Eşime dönüp baktığımda kadını, onunda fark ettiğini anlayabiliyorum.

Eşimin kucağında sıcaktan bunalmış bir yaşındaki minik kızım sürekli ağlıyor. Kadında dönüp dönüp bizi izliyordu. Rahatsız olmuş gibi değildi ama baktığını gizlemeye çalışmayarak kızıma, bana ve eşime bakıyordu. Ayağımın dibindeki oğlanlar da rahat vermiyordu. Sürekli "anaa çok sıcak" deyip duruyorlar, sıcağın ve mememde ki dört aylık veledin de bunaltıcı etkisinden, arada oğlanlardan birinin suratına okkalı bir tokat indirmek geliyordu içimden.

Dört çocuktan sonra bedenim eski diriliğini kaybetti. Daha 25 yaşında 50li yaşlarında ki bir kadının bedenine sahibim ama nede olsa iki oğlan doğurdum. Onlar bana yeter. Gerçi kocamın bana olan ilgisinde hiçbir değişiklik olmadığı gibi, doğumlardan sonra beni daha da arzular oldu.

Oysa bahar yüzlü kadın, 30' lu yaşlarına rağmen dipdiri görünüyor. Ve çok stressiz. Şu insanların yüzüne bakıp hayatlarını merak etme alışkanlığım çocukluğumdan bu güne sinsice büyümekte. Bunun ne önemi var ki, dört çocuklu çingene mahallesinde dünyaya gelmiş, kendim gibi çingene bir adamla evlenmiş hayatını çöp toplayarak, kirli beyaz çadırda; devam ettirmeye çalışan zavallı bir kadından başka bir şey değilim.

2

Oh şükür dolmuşa yetişebildim. Kaç yıl oldu dolmuş kullanmayalı, sanırım ilk arabamı aldığımda; bundan 15 yıl önceydi. İyi ki ailemle yaşıyordum o zamanlar, yoksa hayatta araba kredisi çekip o taksitlerin altına girmeye cesaret edemezdim. Şimdi ise ilk arabam hoş bir hatıra ve aynı arabayı, aylık maaşımın dörtte biriyle alabilirim. 

Arabamda bozulacak zamanı buldu, insanlar BMW X5  der, ay ne güzel araba der ama bunlar da bozuluyor işte. Gerçi zamanında bakıma götürmezsen, benim hatam da yok değil. 

Ooooo kuzum ne güzel bir bebek o öyle. Tombiş tombiş, ne kadar da sağlıklı görünüyor. Yavrucum sıcaktan nasıl bunalmış ağlıyor, kıyamam. Bizim çocuklarımızı böyle soyup cereyanda bıraksan hemen hasta olur. Genleri ne güçlü bir bebek. 

Babası da oldukça güçlü görünüyor. Kolunda ki kartal dövmesine yakışan güçlü bir duruşu var.

-Hadi biraz ilerleyelim.

Of işte unuttuklarımdan biri daha, insanları bu kadar sıkıştırmaları gerekli mi? Yok mu bu dolmuşların bir kapasitesi, insanlara dokunmasan olmuyor. Derin, kaybetme yüzündeki şu huzurlu ifadeyi, sen maskeli kadınların kraliçesisin. Hem şu kadına baksana nasıl vazgeçersin huzur maskenden. Kadına baksana deyince yine baştan aşağı süzdün insanları, şu bakışlarını gizleme işini halledemedin gitti. Iıııım kadının yüzü huzur maskesini takmayı kolaylaştırıyor.

Bu kadını gördükten sonra Latin güzelleri, güzelim demesin. Esmer teni dört çocuğa rağmen pürüzsüz ve incecik. Çıkık elmacık kemikleri yüzüne diğer yüzlerden farklı karakteristik bir ifade vermiş. Uzun siyah kirpikleri takma kirpiklerin yapaylığından uzak ve dolu dolu bakan iri ela gözleri "ben kadınım, ben buradayım" diyor. O gri çuvaldan bozma elbisesinin içinde bu kadar çekici görünmek için; yüzlerle estetik ameliyat geçirmem gerek, biliyorum. 

Yedi yıldır işten ve iş seyahatlerinden fırsat bulduğumuz her anı eşimle çocuk yapmayı deneyerek geçirmemize rağmen, bir çocuk yapamamışken bu latin güzellerini kıskandıracak çingene kadın dört çocuğuyla çok daha güzel görünüp, o kutsal mertebeye erişmiş. 

Üniversiteyi bitirip İngiltere de mastırımı tamamlayıp hemen işe başladım. Kariyer planımı yaptım, vücudumun bozulmaması için her gün düzenli olarak 1,5 saat sporumu yaptım. Benim gibi kariyer delisi bir adamla 10 yıllık bir evliliğim var. Evim, arabam ve yazlığım ama ruhumda; şu çingene kadının yüzüne yansıyan arınmışlıktan, eser olmayan zavallı bir kadınım.

pehito
kurgudur, hikaye

46 yorum:

  1. Herkes bir diğerine imrenerek bakarak hayatını geçiriyor... Kimse halinden memnun değil..

    Güzel bir hikaye olmuş eline sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuxedo

      Sanırım herkes, bu hikayedeki kadınların birbirine imrendiği kesin.
      :)

      Teşekkür ediyorum..
      :)

      Sil
  2. Çok gerçekci ve güzel bir hikaye olmuş pe hito , şu ilk cümle varya benim dilimden epeydir düşmüyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sequin|Payet

      Çok teşekkür ediyorum canım
      :))

      O ilk cümlede çingene kadının durduğu yerdeysen, değiştirmek zor ama biliyorumki sen üniversite mezunu akıllı genç bir bayarsın.
      :)

      Tabiki değişir, yeterki iste ve tabi mutlu olmaktan daha önemli hiçbir şey yok, bunu da unutmamak gerek..
      :)

      Sil
    2. Ehhehu uni mezunu issiz olmam insallah pe hito :))) ne transkripte baktilar ne sertifikalara staj zamani torpili olani aldilar simdi o torpillilerin arabalarida var benimde annemin dedigi tum ego otobusler emrimde :)))))

      Sil
    3. Sequin | Payet

      Daha dur bakalım yolun başındadın, yeni mezun oldun.

      Evet maalesef ülkemizin torpil zaafı var. Amaaa pek tabi torpilsiz olanlarda işe giriyor. Daha zor olsada.

      Ben senin; " off okul günlerini özledim, çalışmak ne zormuş" yazılarını da pek yakın görmekteyim.
      :))

      Annene de sevgilerimi ilet lütfen..
      :))

      Sil
    4. Amiiiiiiin ben razıyım yeter ki boş kalmayım ; tabikide iletiyorum tam da şuan :))

      İyi geceler efeniiiiim. :)

      Sil
    5. Sequin | Payet

      Boş kaldığın her anı kendinle geçir. Kendin için bir şeyler yap. Çünkü uzun değil kendinden zaman çalacağın günler.
      :)

      Ben de iyi akşamlar diyeyiiiim
      :)

      Sil
  3. Evet evet, gece gece güzel geldi bu sürükleyici hikaye.
    Şunuda belirtmek istiyorum; Bemce dünyadaki tek kibirsiz insanlar "Çingeneler." (:

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali ÇALIŞKAN

      Sürüklendin yani :)) ne mutlu bana öyleyse. Uzun yazarken korkuyorum, sıkmaktan.

      Sonuna kadar katılıyorum. İçleri dışları bir insanlar ve çok güzeller..
      :))

      Sil
  4. Ne kadar güzel bir yazı olmuş! Hepsi gibi. Benim için tam zamanıydı bu yazının şimdi daha iyi hissediyorum :)
    Ellerine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. olur gider

      Canım benim, çok teşekkür ediyorum.
      :))

      İşte bu harikaa!! Eğer sen de böyle bir etki yarattıysa, daha ne isterim ki ben.
      :))

      Sil
  5. Harika bir hikayeydi, çok beğendim canım eline sağlık, biliyor musun ben de hikaye değil ama film senaryosu yazarım (tabii yazdıklarım evde kağıt ve bilgisayarda kalır:( başkalarının hayatlarını özenmemek gerektiğini çok hoş bir şekilde anlatmışsın...sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bücürükveben

      Çok teşekkür ediyorum, karalıyorum bir şeyler. Amatör amatör..
      :)

      Bence yazdıklarını paylaşmalısın, paylaşmanın tadı ayrı güzel.. Ve ven şimdiden merak ettim yazdıklarını.
      :)

      Sil
  6. çok güzel bir hikaye. kimse dışardan göründüğü gibi değildir. bende eskiden servisle işe giderken lüks jeeplerin içindeki kadınlara bakıp vay bee derdim sonrada otobüsteki insanlar bakıp yazık ya insanlara bu sıcakta ne halde gidiyorlar diye düşünürken sevisimiz arıza çıkardı ve az önce yazık insanlara diye hayiflandığım otobüse bindim bende 15 punto topuklu ayakkabılarımla :) o günden beri amannnn herkesin hali kendine diyorum :)halime şükür ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. GÜZİN İNCE

      Teşekkür ediyorum
      :))

      Evet evet, hiç kimse dışardan göründüğü gibi değil hatta içeriden göründüğü gibi bile değil.
      :))

      Yaaa çok talihsiz olmuş. Ayakta mı gittin onca yolu 15 puntoyla..
      :/

      Evet herkesin hali kendine haklısın. Duyarlı olalım ama olduğumuz yeri de sevelim.
      :))

      Sil
  7. Her birimizin halini ne güzel anlatmışsın. Komşunun tavuğu komşuya kaz. Bunun böyle olduğunu bilsek de ömrümüzün sonuna kadar değiştiremeyeceğimiz hissiyatımız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. resimli günlük

      Evet bileceğiz ama bu duygulara kapılmaktan kendimizi alıkoyamayacağız. Hatırlatacağız kendimize unuttuklarımızı ama yine unutacağız..
      :)

      Garip bir döngü işte..
      :))

      Sil
  8. Başkalarında gördüğünü istemeye elverişliyiz... Çocukken birinin evine gidersin, evinde olan hiç oynamadığın oyuncağın aynısı orada vardır; banane yeaaaa istiyommm diye bağırırsın. Ne yazık ki büyüyünce de hiç değişmez işte...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abdullah

      Ne güzel bir tespit. Haklısın çocukluğumuzdan başlıyor bu davranış. Yani çocukluğa inmek gerek.
      :))

      Sil
  9. Sanki bir romanın parçasından sayfa okudum. Pehito kurgu olarak yazdıklarına bayılıyorum. Çok güzeller.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anarşi

      Ne mutlu bana öyleyse.
      :))

      O zaman daha çok kurgu yapayım ben dee..
      ;)

      Sil
  10. he heeee bak bunu yazabilirdim ben yaaa seni kurgucuuuu.
    gözlemciii hayalciii.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone

      Hah haaa yazabilirdin tabiki de, yazıyorsun da zaten..
      :)

      Ah beni gidi beniiiii
      :)

      Sil
  11. Yanıtlar
    1. Semazen

      Hoş geldin
      :)

      Oh ne güzel, sevindim
      :))

      Sil
  12. Reel hayatta gözlem yapmayı çok seviyorsun, bundan eminim. Gördüklerini düşlerinle harmanlayınca da ortaya ne güzel yazılar çıkıyor.
    Bu sadece ''İki Kadın İki Hayat''..
    Daha nice kadınlara nice hayatlara pehito.
    Sen hep yaz ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeugma

      Çok doğru bir tespit yaptığın ama uzun uzun bakmam insanlara. Sadece bir kez gözlerine bakmam yeterli oluyor sanırım, sonrası zaten hayal.

      Hep derim bakmak ve görmek çok ayrı, sanırım ben görenlerdenim.
      :)
      Şımardım mı ne.. Hihi

      Daha nicelerine ve umarım güzel bir kitaba, bunu çok istiyorum ama biliyorum yolum uzun.
      :)

      Ah bu son cümle, beni benden aldı. Teşekkür ediyorum Zeugma.
      :)

      Sil
  13. Bir insanın kendine yapacağı en büyük yanlıştır aslında kıyaslamalar.Ama insan işte karşılaştırıyor kendini başkalarıyla.Genel olarak herkesin diğerlerine göre artıları,eksileri ve farklı farklı sorunları var.
    Ama bazı insanlar vardır,bunlar hiçbir problemini dışarı yansıtmaz,pembe pamuk şekeri elinde bir çocuğun lunaparkta eğlenir gibi bir hayat yaşarlar.Galiba diğerlerine çekici gelen bu.Belki hayatı rahat,"leyla" gibi yaşamak,sorgulamadan devam etmek lazım.Bazen bunu ciddi ciddi düşünmüyor değilim.Ya da onlar da yalnız başlarına kaldıklarında kendilerini sorguluyorlardır. Ne bileyim.Şu irade denen şey yok mu?İşte...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baharım

      Ben eminim o çok mükemmel dediklerimiz de kendini yalnız kaldığında sorguluyor. Demez miyiz ya da ben hep derim :) yani şu yalıda yaşayanlar neden çalışır. Dünyayı dolaşsa, gezse tozsa.

      Sonra bilirim ki insan kendine kalmamalı. Kendine kaldığında bilinçaltında ne birikmişse dışarı çıkıveriyor. Çalışma isteği paradan bağımsız bence.

      İhtiyacımız var meşgul olmaya. Ah keşke kendimize bakınca da hep doluyu görsek..
      :))

      Sil
  14. kimse kimseden ne daha iyi ne daha kötü aslında. kendi içimizde hep başkalarına göre bir bir sıfır geride gibi hissediyoruz hep.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. KIZILGIN ( Selnur Güneş )

      Yorumlara bakıyorum hepimiz farkındayız. Farkındayız da yine de duygularımıza kapılmadan yapamıyoruz.

      Sevgilerimle
      :)

      Sil
  15. Gözlemlerin her zamanki gibi müthiş. Özenme insan hayatının her döneminde var herhalde. İstediklerimize ulaşırız ama hala başkalarına özeniriz. Hep bir şey eksiktir sanki.. Açız hep aç :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kahve Tadında

      Her zaman doğru olmuyor ki
      :)

      Ya bak bu açlık, bu konuda haklısın. İstediğimiz yere geliyoruz başka bir şey istiyoruz. Kışın yazı, yazın kışı istiyoruz..
      :)

      Ah bir sevebilsek elimizdekileri, bir yaşayabilsek anı. Ne güzel olacak.
      :)

      Sil
  16. Bir başkasının gözünden nasıl da güzel bakmışsın, farklı hayatlara nasıl güzel dokunmuşsun. Zevkle okudum. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burcucum

      Yüreğin nasılda güzel, biliyor musun hayatta insanların en başarısız olduğu şeydir; "bunu ne kadar iyi yapmışsın, ne kadar güzel görünüyorsun" demek.

      Ama bu senin için ne kadar kolay. Kalbin güzel senin, biliyorum ve hep böyle kal emi..
      :)

      Sil
  17. ferzan Özpetegın Karsı Pencere dıye bı fılmı var o geldı aklımaz uzaktan farklı gordugumuz ıcıne gırınce sarılmamız gereken bır hayatımız oldugunu farketmek bazen cok zor olabılıyor,sanırım bız kadınlar hep boye sevıyoruz baska yasamları gozlemlemeyl

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. devinim

      Filmi izlemedim ama çok merak ettim.
      :)

      Genelde hep acınacak halde görüyoruz kendimizi. Bardağın dolu tarafından bakmak o kadar zor ki. Halbuki bir görebilsek doluyu, hayat daha yaşanır ve daha mutlu geçecek bizim için..
      :)

      Ben seviyorum gözlemlemeyi ama kendimi de çok gözlerim.
      :))

      Sil
  18. waoww süper olmuşş.. insanların kendilerine bakış açılarını ve dışardan birinin ona nasıl baktığını o kadar güzel anlatmışsın ki tek kelimeyle bayıldım okurken..
    gerçekten süper olmuş..
    blogunu keşfetmiş olmaktan çok sevindim/mutluyumm..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslıhan Yılmaz

      Bak şimdi ben de mutluluk sarhoşu oldum, ne güzel cümleler bunlar. Onur duydum..
      :)

      Sil
    2. "mutluluk sarhoşu" ama bu çok güzel bi şey :)

      Sil
    3. Aslıhan Yılmaz

      Bu çok güzeli sen yaşattın bana ve bence de çok güzel..
      :)

      Sil
  19. Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Dışarıdan bakıldığında, varlıklı bir eş, bir elini sıcak sudan soğuk suya sokmayan bir kadın, temiz pırıl pırıl çocuklar. Bütün bunlara sahip olmak isteyen milyonlarca kadın bulabilirsiniz. Onun hayatına gıpta edenler bile vardır. Gel gelelim beklentiler ve yaşanmak istenenler ve de reva görülen davranış, istenmeyen şekilde olunca işin rengi değişiyor. Arzu ettiği gibi bir yaşam yaşamamış olan kadın, belki de arzu ettiği gibi yaşarken çekeceği sıkıntılarla, yoksullukla uğraşırken bir de çok istediği halde annne olamadığında, herkesin gerçekleri bilmeden gıpta ile baktığı o şikayet ettiği hayatı isteyecektir. Diğerlerinin tavuğunun kaz göründüğü gibi. (Hektor, "Uzun Cıvıltılar 7")

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hektor

      Hep bir eksiğimiz var değil mi? Hiç tam olamıyoruz. Hep yokları görüyoruz. Acıyı mı seviyoruz acaba?

      Hayat zor, gerçekten zor ve bunu bu hale getiren bizleriz.

      Kaldıralım kadehleri ve bardağın dolu kısmının şerefine diyelim.
      :)

      Not; bu yazıyı daha önce mi yazmıştın?

      Sil
  20. Evet, 'uzun cıvıltıları' mı okumadın mı yoksa?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hektor

      Nasıl güzel denk gelmiş. Aynı şeyi farklı dile getirmişiz :)

      Kaçırmışım ama hemen bakıyorum :)

      Sil