29 Mart 2013 Cuma
ANNE OLMAK (ÇOCUKTA SOSYALLEŞME SÜRECİ)
Dünkü yazımda paylaşmıştım. Kızımın okulunun Uzman Psikolojik Danışmanı Seyhan Sevinçler Togam, bizleri aydınlatacak, bakış açımızı değiştirecek, çocuklarımızın sosyalleşmesinde yapılan hatalar ve yapılması gerekenlerle ilgili, çok güzel bir seminer düzenledi. Şimdi gelelim öğrendiklerimize, öğreneceklerimize;
28 Mart 2013 Perşembe
ANNE OLMAK (KAOS)
Merhaba; bugün kızımın kreşinde bir seminere katıldım. Seminerde paylaşılan bilgilerle ilgili kreşin Uzman Psikolojik Danışmanı, çok da güzel bir döküman hazırlayıp bizlerle paylaştı. Ben de heyecanla sizlerle paylaşmak için elime alıp kağıdı, oturdum bilgisayarımın başına.Aman ne çok bizlerle, sizlerle oldu yazıda :)
Telefonumun şarjı bittiğinden şarj aletini almaya gittim. Tekrar bilgisayarın başına oturdum a-a kağıt yok. Soruyorum miniğe nerede diye; "Anne okus-pokus yaptım" diyor. Ağlayayım mı güleyim mi bilemedim.
Gelelim beklenen sonuca; "Sana ödül vereceğim" dedim ve minnoş çıkardı kağıdı sakladığı yerden. Artık yazı elimde ama yarına saklıyorum.
Minik kızım bugün böyle bir yazı çıkmasını istedi :)
Sevgiyle kalın..
pehito
Etiketler:
anne olmak,
bilgisayar,
erkek çocuk,
kaos,
kız çocuk,
okus pokus,
ödül almak,
psikolojik danışman,
şarj,
telefon
27 Mart 2013 Çarşamba
AŞKIM BİR BEDENDE Mİ?
aşk |
Kaybetme korkusu değil mi bizi daha da bağlı yapan ve karşı tarafı bizim için vazgeçilmez kılan. Hep korktum ama öyle büyük bir aşktı ki, bitmez dediğim. Hiçbir şey düşünmeden öyle umarsızca bıraktım kendimi ona. Tüm benliğimi, kalbimin kapılarını açtım, doktor. Ne bekledim peki; aşkıma karşılık, samimiyet onun da bana karşı aynı hislerle yaklaşmasını.
Niye bu kadar acıttı doktor, niye? Halbuki her dokunuşumda aşk vardı, ona her bakışımda sadece aşk. Hiç bir beklentim yoktu, yanımda kalması dışında. Onu değiştirmeye de çalışmadım doktor. Onu öylece sevdim, o olduğu için sevdim. Biliyor musun doktor, sabah uyandığında pijamalı haliyle, gözleri kocaman şişmiş, dudakları kuruduğu için buruşmuş ve asla gülmediğinde, sinirli olduğunda. Her şeye rağmen ben onu her sabah; benim CANIM diye sevdim doktor.
Geçmişe saplanıp kaldım, iki yıldır kendimi aşamadım, hiçbir şeye dokunmadım her şeyi olduğu gibi bıraktım. Her sabah kalktığımda gidip önce aynaya baktım, hala bakışlarımda o var mı diye doktor. Öyle ki içimden çıkıp beni terk etmesinden korktum. Gülüşüm onun gülüşü, bakışım onun bakışı, benim her baktığım yerde o var doktor. Bırakmak istemedim, benden çıkıp gitsin istemedim. Korktum doktor, çünkü biliyorum aşkını alırsa benden gidip başka bedenlere verecekti ve biliyorum onlara bana baktığı gibi bakacaktı. Ben istemedim doktor, benden gitmesini istemedim.
Aşkımızın taştığı zamanlardaki gibi, başka bir bedeni kendine çekip sarılmasından korktum doktor. Onun teninin başka bir tenle bir olmasından, beni hatırlamamasından korktum. Bana kurduğu cümleleri başkasına kurmasından korktum doktor. Ben onun kanatsız meleğiydim. Dün gibi aklımda sözleri "sen benim hayatıma gönderilen kanatsız bir meleksin, kanatların saklanmış ki ben imkansızlığına inanmayayım diye". Şimdi kim olacaktı onun kanatsız meleği. Eğer saklanmış kanatlarım varsa doktor, onları kendi elleriyle kırdı, acımadan attı ve gitti.
Gözlerimizi birlikte kapadığımız gecelerden birinde, usul usul öpüp dudaklarımı, parmaklarını saçlarımda gezdirirken o söylememiş miydi; "seni kaçıranlar ne kaçırdığını bilse, inan ömürlerinin sonuna kadar yas tutarlar, iyi ki bendesin, benimsin" diye. Şimdi nasıl bırakıp gitti, vazgeçtikleri onun için bu kadar değersiz ise, bu cümle neydi doktor?
Beni neden seviyorsun dediğimde "bu aşkı sen alıyorsun benden, her gün daha da artarak. İnan hiçbirini ben vermedim sana" demişti. Peki şimdi ne oldu doktor, ben nerede yanlış yaptım, ondan aşkını istemekten ne zaman vazgeçtim de, onun aşkı bitti doktor.
Bana demişti ki doktor; "Sen anlaşılmayı hak ediyorsun, sana bakıp geçmemeli, bir durmalı burada ne var denmeli ama gözler hazırlanmalı ki, o eşsiz mücevherin ışıltısıyla kamaşmasın" şimdi doktor, ben ona kayıtsız şartsız içimi açtığım için mi tükenmişti bu ilişki, yoksa çok mu kamaşmıştı gözleri, artık kör olmuş beni göremez mi olmuştu. Soruyorum sana doktor, NEDEEEENN!!!
Neden bırakamıyorum onu, niye koyveremiyorum, biliyorum onu bıraktığımda ben kendime yeni bir yol açmış olacağım. Acılarımı bırakacağım, ne kaldı ki ondan bana, tatlı hoş bir hatıra mı. Acılar var her yerimi saran, ruhumu karartan. Niye çıkmıyorum aydınlığa, neden acıların insanı olmayı seçiyorum Böyle anlattıkça doktor, küçük Emrah geliyor aklıma, "acıların çocuğu" diye :) Niye böyle bir etiket seçeyim ki bu hayatta.
İçimde büyük bir aşk var benim, öyle kocaman, henüz bir kalıba sokmadığım, giydiremediğim kimseye, sadece "ben yaptım, ben yaşadım, ben bitirdim, yitirdim" dediğim kendi kendime. Birilerine uydurmaya çalıştığım nadir aşklarım oldu benim; platonik , melankolik, ama çok değerli oldular benim için, ben vazgeçmeyi bilmiyorum doktor. Halbuki; aşk bir beden de değil. Aşk kişinin kendinde. Alıp onları bedenlere koyuyoruz sonra beğenmeyip başka bir bedende tekrar deniyoruz. Anlattıkça neyi fark ediyorum biliyor musun doktor;
Bir şey dokundu kalbime, adı AŞK, önce biraz acıttı, sonra sevdim bu acıyı dur bakayım biraz yaşayayım dedim. Keşke girmeseydi demiştim, keşkelerin olmasını istemediğim hayatıma. Varlığı olmasa bilmeyecektim yokluğunu, nereden çıktı bu adam dediğim. Şimdi acımla baş başa, göz yaşlarımda biriktiriyorum onu. Bir gün gelecek onlar da akacak boşluğa ve biliyorum, o gün iyi ki gelmiş ve şimdi iyi ki gitmiş diyeceğim. Çünkü kalbim başka bir rotada, başka bir limanda olacak o gün, biliyorum.
Teşekkür ederim doktor, beni yargılamadan kendimi dinleme ve kendimi bulma şansı verdiğin için. Gerçekten çok teşekkür ederim.
pehito
kurgu, hikaye
Teşekkür ederim doktor, beni yargılamadan kendimi dinleme ve kendimi bulma şansı verdiğin için. Gerçekten çok teşekkür ederim.
pehito
kurgu, hikaye
26 Mart 2013 Salı
KELİMELERİNDEN UZAKLARA...
Korkuyorum Aşk senden!
Acılarıma acı eklemenden,
Nefessiz kalmaktan korkuyorum.
Nefessiz kalmaktan korkuyorum.
Zor taşıyorum biriktirdiklerimi,
Şimdi yenisini eklemekten korkuyorum.
Elimi uzattığımda tutmamandan,
Tutarken sıkıp acıtmandan korkuyorum.
Ne oldu şimdi?
Usul usul sızdın kalbime,
Nasıl girdin hayatıma habersizce?
Ruhum sema ediyor senin gözlerinle,
Dudaklarım sızlamaya başladı, vuslatınla.
Gözlerim kan akıttı,
Bir daha göremeyeceği için seni!
Bir daha göremeyeceği için seni!
Sana kavuşmanın imkansızlığında,
Ruhum cehennemi yaşadı.
Ruhum cehennemi yaşadı.
Uzak dur Aşk benden!
Taşıyamam ki ben seni.
Senin kelimelerinden uzaklara,
Yine kendi ruhuma, yalnızlığıma,
O soğuk odalara gidiyorum.
O soğuk odalara gidiyorum.
pehito
Etiketler:
acı çekmek,
aşık olmak,
aşk,
dudak,
kendine iyi bak deme,
mevlana,
pehito,
ruhani varlıklar,
vuslat
25 Mart 2013 Pazartesi
İZLER...
pehito.blogspot.com |
Hangi acıdan hatıra, gözümün altında ki o çizgi bana...
Ya da hangi mutluluğun bedeli, dudağımın kenarına konan o minik çizgi...
Kime kızıp sıkmıştım, o sivilcemi...
Şimdi aynadan bana merhaba diyor, o kahverengi leke...
Söyle bana sevmeli miyim, bana ait o izleri...
Kimi acıdan, kimi mutluluktan..
Ama biliyorum, hepsi yaşanmışlıktan...
pehito
Etiketler:
acı,
acı çekmek,
aşk,
dudak,
hüzün,
izler,
kırışıklık,
mimik çizgileri,
mutluluk yaşanmışlık,
pehito,
sivilce,
yaşlılık belirtileri
22 Mart 2013 Cuma
BU BİR ŞARKI
Güzel bir ıslıkla başladı şarkı, dinliyorum bizim köydeyim şimdi.
Çocuğum koşuyorum, annem dur diyemeden düşüyorum.
Ayağa kalktım, birden büyüdüm.
Çok yakışıklı bir delikanlı tuttu elimi.
Veee şarkının sözleri başladı.
18 Mart 2013 Pazartesi
AŞK BÖYLE OLSUN
Gerçekten filmlerdeki gibi midir aşk?? Bütün yollar sizi, birbirinize mi çıkarır?? "Bütün kapılar kapandı artık, benim yolum başka, onun yolu başka" derken, birden her şeye sihirli bir değnek değmiş gibi, Dünya size mi hizmet eder??
Etiketler:
animasyon,
animasyon izle,
aşık olmak,
aşk,
aşk böyle olsun,
aşk filmi,
dünya,
kavuşmak,
paperman,
pehito,
sihirli değnek,
yol
14 Mart 2013 Perşembe
AY FISILDADI
pehito.blogspot.com |
Hep oradaydın değil mi?
Gökyüzünde aradım seni..
Tüm yıldızlara baktım,
Hepsi ışıl ışıl kamaştırdı gözlerimi...
Hepsi ışıl ışıl kamaştırdı gözlerimi...
Bir seni bulamadım...
Sonra dayanamadı Ay, fısıldadı...
"O az önce kaydı"
pehito
Etiketler:
aramak,
ay,
ay fısıldadı,
bulmak,
fısıldamak,
göz kulak,
konuşmak,
münazara,
türk bayrağı,
yıldız,
yıldız kayması
VARLIK&YOKLUK
VAR OLMAK |
Ah şu Ego!! Eğer ondan vazgeçemezsen İNSAN;
Hiçbir zaman gerçek olamayacak DÜNYA'N...
pehito
12 Mart 2013 Salı
SÖYLE BABAM RAHAT MISIN!!
Aşağıdaki hikaye, gerçek hayat hikayesinden esinlenerek, baba ve oğluna ithafen yazılmıştır.
Neden çevremde ki onca kalabalığa rağmen, bitip tükenmek bilmeyen yalnızlığım. Herkes var gibi, alıştığım herkes. Peki isyanım neye, neden kalabalıktan kaçıp bu odaya saklanıyorum, çocukluğumdan hatıra bir kokuyu ciğerlerime çekiyorum ve bu küçük legolarımı elime alıp o KÜÇÜK EVİ tekrar tekrar yapıyorum. Neden saklanıyorum, neye sığınıyorum. Kaçtığım şeyle, geldiğim yer hep aynı aslında.
Neden çevremde ki onca kalabalığa rağmen, bitip tükenmek bilmeyen yalnızlığım. Herkes var gibi, alıştığım herkes. Peki isyanım neye, neden kalabalıktan kaçıp bu odaya saklanıyorum, çocukluğumdan hatıra bir kokuyu ciğerlerime çekiyorum ve bu küçük legolarımı elime alıp o KÜÇÜK EVİ tekrar tekrar yapıyorum. Neden saklanıyorum, neye sığınıyorum. Kaçtığım şeyle, geldiğim yer hep aynı aslında.
Etiketler:
anne olmak,
baba olmak,
evlilik,
İstanbul,
kadın,
karabasan,
kız çocuk,
kız kardeş,
lego,
meyve ağaçları,
mimarlık fakültesi,
pehito,
tarla,
tıp fakültesi,
yalnızlık,
yer meselesi
11 Mart 2013 Pazartesi
ANNE OLMAK (Benden Bu Kadar)
![]() |
ANNE OLMAK |
Şu sıralar bizim miniş yemiyor mu, YEDİĞİ KADAR...Giymiyor mu GİYDİĞİ KADAR...Saçını mı bağlatmadı BAĞLATTIĞI KADAR... Ağladı mı AĞLADIĞI KADAR... Ne yaparsam memnun olmuyor mu MEMNUN OLDUĞU KADAR....
Arkadaşım BENDEN BU KADAR... Yeterince emek harcadığımı, yanlış gidiyorsa o gidişatı düzeltmeye çalıştığımı, düşündüğümü, yaptığımı biliyorum. Bazen olmuyor bazen... Sen ne kadar uğraşırsan uğraş, ne kadar değiştirmeye çalışırsan çalış, bazen olacağı kadarından daha ileri gitmiyor..
Bu yüzden sevgili anneler ya da anne adayları, annelik de mükemmeliyet olduğu kadarından ibaret. Üzmeyin, yormayın kendinizi, bazen de yaslanın arkanıza BENDEN BU KADARı rahat rahat, içinize sinerek söyleyin...
Sevgiler...
Etiketler:
ağlamak,
anne olmak,
benden bu kadar,
iştah problemi,
kız çocuk,
kolik bebek,
yemek
10 Mart 2013 Pazar
AŞK'I BULDUM
aşkı buldum |
Gündüz Güneş'i gördüm, gece ayı...
Bir de hem gündüz, hem gece seni gördüm...
Sonra ne Güneş'i hatırladım, ne Ay'ı...
Bir sen kaldın aklımda, kim ne eyler Dünya'yı...
İçimi kor alevler sardı...
Söyle, bu ne güzel şarkı...
Elimde şarap kadehim,,,
Perdelerimi indirdim...
Mumlarda aradım aşkı...
Şimdi aşkı buldum, nefessiz kaldım...
Aşkı buldum, kalbim çıkacak sandım...
Aşkı buldum, beklemeyi öğrendim...
Aşkı buldum, karşılıksız sevebilirim dedim...
pehito
8 Mart 2013 Cuma
AŞK YALAN
aşk yalan |
Güneşe aldanma, rüzgar çıkar donarsın...
Sevgiye aldanma, o sevgiye giderken yanarsın...
Aşka aldanma, en büyük yalan o kanarsın...
Sen bu yolda çocuk, daha çok aldanırsın...
pehito
Etiketler:
aldatılmak,
aşk yalan,
aşka aldanmak,
çocuk,
güneş,
ilhan şeşen,
kanmak,
rüzgar,
sevgi,
sevmek,
yalan,
yalnız kalmak,
yol,
yola çıkmak
5 Mart 2013 Salı
BALIKÇININ AŞKI
Küçük limanıma bir ben sığdım,
Bir de büyük aşkım...
Bir gün oltamı hayata bıraktım,
Bir şey yakaladım sandım, adı AŞK,
Kovaya bıraktım.
Bir martıya aldandım,
Bir martıya aldandım,
Sonra döndüm baktım,
Uçup gitmişti AŞKIM..
Şimdi bakıyorum o kovaya,
Sevgiler yalan olmuş, aşklar yalan...
Her şey çıkar olmuş...
Kederdir bana kalan..
pehito
Etiketler:
aşk tesadüfleri sever,
aşkı yakalamak,
balık,
balıkçının aşkı,
keder,
kova,
olta,
pehito,
sahte aşk,
yalan,
yalan aşk
4 Mart 2013 Pazartesi
BİR MİM DAHA KAPTIM :)
mim |
2 Mart 2013 Cumartesi
ÇOK MUTLU OLURUM
Aşağıda değiştiğinde ya da var olduğunda beni mutlu edecek şeyleri sıralı göreceksiniz. Hadi şimdi sizde değişse sizi mutlu edecek şeyleri sıralayın :) Belki gerçek olurlar, ne dersiniz???
mutluluk |
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)