Ayın 15'i ev kirasını yatırmak için son günüm. Devletin verdiği burs yol parama bile yetmiyor, ikinci bursu da istemedim. Okul bittikten sonra geri ödemem gerekiyor ve benim iş bulup bulamayacağım da kesin değil. Edebiyat bölümündeyim, derslerim iyi ama mezun olduktan sonra daha KPSS var ve onda da doksanı geçmem gerek ki devlet okullarında iş bulabileyim. Eee dershanelerin de ne olacağı belli değil. Yarın bilemedin öbür gün kapatılırsa bize oradan da ekmek yok.
Belki ileride de şimdi kazandığım işten biraz para kazanabilirim ama o da neye yeter bilinmez. Düşüncelerimden biraz uzaklaştığımda kıyafetlerimi giyinmiştim ve sıra makyaj yapmaya gelmişti. Bugün daha da belirginleştirdim gülen yüzümü ama her zamankinden farklı iki silik damla yerleştirdim yanaklarımdan aşağıya. O da içimde gizlediğim hüznümden yüzüme emanet olsun bakalım. Evvet işte bu!! Yine süper oldu makyajım. Artık hazırım. İki vesait yapmam gerekiyor alış-veriş merkezine ve bu kıyafetle oldukça dikkat çekeceğim kesin. İşte geldik!
Sırt çantamı yere bırakıp başlıyorum işime. Saçları gri beyaz, ton ton bir teyze bana doğru geliyor.
-Merhaba tonton teyzem, bu kırmızı gül yanınızda sönük kalacak ama eğer kabul ederseniz, sevgililer gününüz kutlu olsun!!
Teyze gülerek ve teşekkür ederek ayrılıyor yanımdan.
Şimdi de birbirine sıkı sıkı sarılmış bir kız ve bir adam geliyor, gülümsüyorlar ama onlara elimdeki çiçeği nedense uzatamıyorum. Acaba halime mi gülüyorlar diye düşünüyorum ama geçiştiriyorum düşüncelerimi.
Bir kaç benzer manzaradan sonra; üzerinde krem rengi ceketinin altından sadece lacivert çoraplarını ve kırmızı rugan ayakkabılarını gördüğüm 4-5 yaşlarında küçük bir kız çocuğu annesinin elini çekiştirerek bana doğru geliyor.
-Anne bak, PALYAÇOOO!!!
Gülümsüyorum ben de. Nasıl gülümsemezsin ki? Herhalde içindekileri en masum haliyle dile getiren tek canlıdır çocuklar. Evet onlarda insan ama çocuklar. Başka bir şey çocukluk, insanın ruhuna hangi kara leke yapışıyorsa sonradan gelip yapışıyor.
-Ne istersin, güzel kız?
-Pembe kelebek.
-Hıııımm ama ben pembe kelebek yapamam. Gel seninle balondan yapacağım pembe bir kalpte anlaşalım.
Kız neşeyle gülümsüyor.
-Oluuuur!!!
Balonu şişirip minik parmaklarına veriyorum,
-Anneciğim bu senin, sevgililer günün kutlu olsun!
Minicik bir çocuğun bunu bilmesine şaşırıyorum. Ve benim ona verdiğim hediyeyi annesine uzatmasına da. Avucunun içine bir öpücük konduruyor ve bana gülümseyerek el sallıyor. Annesi de tebessüm ederek uzaklaşıyor.
Akşam mesaim bitene kadar devam ediyorum işime ve çantamı toplayarak oradan ayrılacakken bir adam yaklaşıyor yanıma.
-Merhaba. Eminim çok mesai yaptınız ve sizden pembe kelebek isteyip, verdiğiniz pembe kalple çok daha heyecanlanan kızımı hatırlamayacaksınız. O da balonu hayatında ki en kıymet verdiği insana, annesine vermiş.
-Yooo, hatırlıyorum. Çok şeker, gözleri ışıl ışıl bir çocuktu.
-O da bütün gün sizden bahsetmiş. Annesi de size bir hediye göndermek istedi. Kızım uyuduğu için evden çıkamadılar. Lütfen eve gittiğinizde açın.
-Ama ben kabul edemem bunu.
-Onlar sizden hediye kabul ettiler, lütfen uzatmayalım da alın elimden.
-Peki :)
Birbirimizin sevgililer gününü kutlayıp ayrıldık.
Eve geldiğimde bütün gün bir şey yememiştim, bugün kazandığımla bile ev kirasını ödeyemeyeceğimi biliyordum ve hiçbir ekstra için harcayacak param yoktu. Açlığıma rağmen merakıma yenik düşüp "hediyeni açmadan önce, lütfen bunu oku" dediği mektubu açtım.
Sevgili Palyaço Abicim
Ben yazmayı bilmediğim için annem bana yardım ediyor. Bugün pembe kalp balonla beni çok mutlu ettin. Ben mutlu olduğum için annem ve babam da çok mutlu oldular. Ben de sana bir oyuncak almak istedim ama kumbaramı evde unutmuştum, o yüzden alamadım. Annem kumbaramı sana göndermeme izin verdi. Şimdi onun içinde ki paralarla sen de istediğin oyuncağı alabilirsin.
Sevgilerimle
Pırıl :) :)
Gözlerim doldu ve dayanamayıp hıçkırıklara teslim ettim kendimi. Adı gibi Pırıl, pırıl pırıldı. Belli ki ailesinden almıştı bu özelliğini. Hediye kutusunu elime alıp kalpli paketi açtığımda beyaz kürenin üzerinde pembe bir dinazorun olduğu kumbara elimdeydi. Bir yandan içim titriyor diğer yandan garip bir neşe hissediyordum. Kumbaranın altını açtığımda tahmin ettiğimden çok daha fazlasıyla karşılaştım. İçinde kira için eksik olan param kadarı çıkmıştı.
Ve hayatta hala güzel şeyler vardı, olmalıydı.
Sevgilerimle
pehito
kurgu, hikaye
resim alıntıdır