Bir de kafamda çift kale maç yapan 20 adam var. Yeni ergen 20 erkek, sesleri yeni kalınlaşıyor ve o seslerin hiç birinin melodisi yok gibi. Her biri diğerine "pas aaaatt" diye bağırıyor. Kaleciler yok, iki kalenin de sahibi benim ve boş kaleye gol atmak için birbirleriyle savaş halinde 20 adam.
Duruuuun!!!! Yeter artık, dışarıdaki yardımsever AKUT ekibi de, boş kaleye gol atmaya çalışan bir top peşinde koşan, kafası o toptan başka hiçbir şeye çalışmayacak 20 adam, YETER ARTIK SUSUUUN!!!
Ah o da ne???? Mahalle aralarına kurulan, her şeyi dokunarak poşetine doldurabileceğin pazarlardan biri. Uzun zamandır pazar alışverişi yapmamıştım. Gördüğüm ilk tezgahın önünde duruyorum. "sessizliği satın alabilir miyim??" Kadın ağzı açık bakıyor bana. Tekrar ediyorum "sessizliği satın alabilir miyim" Ege aksanıyla "sana 1 kilo bamya vereyim gari" anlıyorum sessizlik pazarda değil, teşekkür edip uzaklaşıyorum.
Bir kaç metre ilerliyorum; bir süpermarket görüyorum. İçeri girip tüm reyonları dolaşıyorum, göremeyince bir reyon görevlisini tutup "sessizliği satın alabilir miyim" diyorum. Adam aynı pazardaki kadın gibi boş boş bakıyor bana. Tekrar ediyorum, "Kulak tıkacı ister misiniz" diyor. Anlıyorum sessizlik orada da değil. Çıkıp bir alışveriş merkezine doğru yürüyorum. Dönen kapıdan içeri girip, güvenliği geçiyorum. Bildiğim en marka mağazaya giriyorum, öyle ki dünya markası. Bu kez aramıyorum, hemen satış görevlisinin yanına gidiyorum. Ve soruyorum "sessizliği satın alabilir miyim" duruyor, duruyor; "sanırım yanlış geldiniz" deyip beni mağazadan uğurluyor.
Artık gidecek hiçbir yerimin kalmadığını anlıyorum. Ayaklarım nereye götürürse deyip devam ediyorum yoluma. Sağ yanımda beyaz beyaz bir sürü mermer olduğunu fark ediyorum. Sonra bakıyorum; ZİNCİRLİKUYU MEZARLIĞI. Ve artık o sorudan vazgeçiyorum. Sessizliğin parayla satın alınamayacağını öğreniyorum.
pehito
Olmayan bir şeyi almaya çalışmak...
YanıtlaSilAcaba öldükten sonrası sessiz midir?
Yoksa daha büyük bir curcuna mı bekliyor bizi.
Hey! Bir de içinde ara belki orada bir yerdedir, sessizlik!
Tuxedo
SilÖncelikle hoş geldiiiin
:)
Neden olmayan bir şey olsun ki sessizlik, aslında kastettiğim huzurlu sessizlik. Elbet var bir yerlerde
:)
Acaba? Bilmiyorum ki ben de. Belki sessizdir belki değildir, zamanı gelince öğreneceğiz
:)
Ben baktım oraya, kaçmış :)) bekliyorum dönecek diye
:)
Sevgilerimle
Nasıl güzel bir yazı olmuş , bu geçici bir ruh hali olarak geliyor bazen bana, sadece dış saçmalıklar olsa iyi içimdeki ses bile rahatsız edici boyuta varıyor. Sessizliği bekliyorum , geçeceğini biliyorum sonra o ruh halinden çıkıp dahil olmadığımı sanıp dahilmişim gibi davrandığımı sandığım aslında gerçekten bir parçası olduğum o kalabalığa dönüyorum, mutlu olarak hemde :))
YanıtlaSilolur gider
SilÇok teşekkür ederim.
Sanırım hepimiz yaşıyoruz zaman zaman bunu, en güzeli de kendine kalmak oluyor böyle anlarımızda
:)
Geçiyor sonra haklısın, mutlu da oluyoruz sonunda :) insan olmak bu sanırım. Duygularımız, iniş çıkışlarımız
:)
Vee anlıyorum sen farkındalıklarınla yaşayan birisin. Bu çok güzel, hayat öylesine geçmez böyle insanlar için
:)
Sevgilerimle
:)
Geçenlerde annemde mezarlığa gittiğinde öyle demişti
YanıtlaSil- nasıl sessiz nasıl huzurlu
Burçin Toprakçıoğlu
SilHoşgeldiiin :)
Yani evet, mezarlıklar çok sessiz. Huzurlu mu bilmiyorum ama insanı sağır eden bir sessizlik var orada
Annene de sana da sevgiler
:)
Zaman zaman sessizlik arasak da, bulunca sağır eder kulaklarımızı. Ne istediğimizi bilmiyor falan da değiliz aslında, bu hayatın içindeki çıkmaz sokaklardan sadece biri. :/
YanıtlaSilBurcu
SilEvet bulunca sağır, bulamayınca arar oluruz. :))
Ne istediğimizi bilmek konusuna gelince "ben bilemedim ki şimdi" :))
Çıkmaz sokak evet. Galiba yaradılışımızda bu var, arar oluyoruz hep arar, hep bekler ama hiç sakinleşmeyi anı yaşamayı tercih etmiyoruz.
ay mezarlığı çıkar ya.
YanıtlaSilsessizliğe ulaşılabiliyordur sanırımsam.
zihnimizde galpağ.
:)
deep :)
SilBazen zihnimizde de ulaşamıyoruz sessizliğe.. İnsanlar meditasyon eğitimlerine gidiyorlar sırf bunun için. Zor yani zihni susturmak.
:)
Mezarlıklar hayatımızın gerçeği değil mi, ölümden kaçamayız.Tabi sürekli bunu düşünerek de yaşayamayız. Dengesi olmalı yani :)
Sevgilerimle
:)