Taksim sokaklarında beni arıyorum,
Biri çarpıp geçti, sonra diğeri.
Kendime ulaşabilmemin, imkansız olduğu sonsuz kalabalıkta,
Zaten zor olanı, dokunmadan geçmekti.
Ama inan vurup geçenlerden hiçbiri,
Senin kadar acıtmadı beni.
pehito
aralık ayında ne çok yazmışsın.
YanıtlaSil:)
eh bi de belli oluyo, biri seni pek üzmüş gitmiş.
:)
Eveeeet yazmaya yeni başlamıştım, içimde çok şey saklamışım. :)
SilI-ı deep kimse beni üzmedi. Burada otobiyografi yok :) hatta ben birilerini çok üzmüş olabilirim :)) onları iyi gözlemlemiş o de olabilirim :)
Biraz tuhafımdır ilişki konusunda. Uzun tabi anlatılmaz buradan :)) her bir yorumun için çok teşekkür ediyorum. :))
Sevgiyle kal :)
otobiyografi değil biliyom zaten.
YanıtlaSilüzülmektense üzmek daha iyiymiş.
:)
Üzmüş gitmiş dedin ya, onun için yazmıştım otobiyografi yok diye ( bak senin gibi yazdım :) olmuş mu?)
SilÜzülmemek için üzmek bencillik, benimki biraz değişik bir durum. Belki bahsederim sonra :)) hahahahah nasıl olacaksa o :))
Teşekkür ediyorum tekrar tekrar :))
Bazen de öyle birine toslarsın ki , ayılamassın.
YanıtlaSilSonra o çarptığın habersizce çeker gider uzaklara , anlayamazsın..
Tolgacan
SilToslamayalım kimseye, mutlu Mesut yaşayalım.
Anlayamazsın çünkü gözün kapalı gidiyorsundur ya da her yerin uyuşmuştur. Çarpanları hissetmiyorsundur artık. Bu sebeptendir anlayamazsın.
Sevgilerimle :))
Anlayamazsın çünkü sol memende ki cehveri alıp gitmiştir birileri..
SilToslamayı da sen seçemezsin , o gelir seni bulur..
Ne uyuşmak / ne göz kapalılığı,
kalabalığın içerisinde yürüyorsan bunları göze almalısın zaten..
Tolgaaa aslında sen Taksim yazısını özetlemiş oldun. Sana bir çarpıp giden olur, sonrası hissedilmez :))
SilSevgiyle kal
Fatih Demirkol
YanıtlaSilAramıza hoş geldin. Bloğunu ziyaret ettim çok güzel bir kitap bloğu geliyor görünüyor :))
Hadi bakalım takipteyim ;)
Sevgiyle kal.