Sayfalar

11 Şubat 2013 Pazartesi

NEREYE GİZLENDİN KADER?


kader


Ne çok merak ettim bu sorunun yanıtını. Özellikle de yanlış yaptığım anlarda. İyi şeyler yaptığımda onlar benim ama yanlış bir şey yaptıysam işte onları sahiplenmem hiç de iyi şeyleri sahiplenmem kadar kolay olmadı hiçbir zaman.
Önce yanlışıma ortak biri varsa, HER ŞEY ONUN YÜZÜNDEN, ortak yoksa o zaman Tanrı yüzünden. "O benim yanlış yapmamı istemese ben asla yapmazdım, yani sonuç da kader diye bir şey var, bunu yaşamam gerekiyormuş, yaşadım. Alın yazım bu benim" deyip, kendimce hatalarımdan kaçtım.


Kaçtım da nereye kadar; gördüğüm rüyalara, yaptığım hataların tekrarına ya da kalbimle baş başa kalana  kadar. İşte ben böyle yaşayıp giderken bir gün bir kitap çıktı karşıma; 3 yıl önce, ikinci el kitap satan bir kitapçıda. Burak Özdemir; Tanrı'nın Doğum Günü. Daha önce ne yazarını duymuşum, ne de böyle bir kitaptan haberdarım. Ama raflarda elim onca kitap arasından o kitaba gitti. İyi kide gitti. Sonra da şunu öğreneceğimdir; kitabın basımı durdurulmuş, satışı yasaklanmış ama internet üzerinden temin etmek mümkün.

Bu kitabı okurken Kuran-ı Kerim'in türkçesini de elime alıp okudum. Kitap ayetlere nasıl bakmamız gerektiğini, günümüze uyarlanmış şekilde ve Kuran'a bağlı kalarak ama "bir de şöyle bakın" deyip anlatan bir kitap. Şöyle diyeyim bana at gözlüklerini attıran bir kitap.

Biraz uzun bir giriş oldu gelelim konumuza KADER; Kitap da en az on sayfa kaderden bahsediyor ama ben küçük bir alıntı yapacağım. Şöyle yazıyor;


tanrının doğum günü


"Tarihi yaratan felsefedir. Geleceği yaratacak olan da felsefedir...Kur-an'daki kader anlayışının, İslam entelijansiyası tarafından Müslüman'lara hiçbir zaman doğru bir şekilde anlatılmaması, Müslümanlığın kaderini değiştirmiştir. Alimler, kaderi doğru açıklayamazken, karmayı öğreten Uzak doğu bilgeleri karmanın sankritçe "yapmak" olduğunu anlatarak başlıyorlardı derse. Ders bittiğinde, tüm öğrenciler yaşamlarının anahtarlarının kendi ellerinde olduğunu biliyordu. 

Kader felsefesi, Müslümanlara doğru anlatılamadı. İşte bu yüzden Müslümanlar, kaderci bekleyişin toplumları oldular. Hristiyan batının, elinde yanlış anlaşılabilecek bir kader bilgisi bile olmadığı için onlar, mukadderat dersini atlayarak yollarına devam ettiler. İyi de ettiler. Gerçek kader kaderci bekleyişe çok uzaktır. İşte bu yüzden, Batı ve Uzak doğu kendi otomobillerini yarattılar. Orta doğu ,onların yarattığı otomobillerin deposunu petrolle doldurmakla yetindiler.

% 98'i Müslüman olan bir toplumda doğan sen, bu ayetin bir yaşam biçimi olabileceğini hiç işitmediysen bir yerde bir yanlışlık olmalı... 
"............Bir toplum, kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir.... Kur'an- ı Kerim Enfal Suresi 53. Ayet "

Bu kısım kitaptan alıntıdır. Bir de benim okuyup anladığımı paylaşmak istiyorum sizlerle....  Bizlere sunulan yollar var, seçebileceğimiz. Zaten burada hem fikiriz. Biz yanlış yola giderken bize verilen işaretler var; hepimizin yaşadığı şeyler. Örneğin; aramamız gereken insanı ararken telefonun düşmemesi ama bizim buna aldırmayıp ısrarla aramamız. Ya da internetteyiz yazsam mı yazmasam mı diye tereddüt ederken, internetin kesilmesi ama bizim inat edip yazmamız, sonunda üzülmemiz gibi. Hayatınızı bir gözden geçirin bakalım, tereddütlerimiz de bizi durdurmak için gelen uyarıları ve dursaydık kazanacaklarımızı. Ben kendi adıma konuşayım, biraz göz yummasaydım o uyarılara; daha az hatayla devam ederdim yoluma.

Yine okuduğum kitaptan devam edelim...

"Kader geçmişten geleceğe baktığında bir defterdir. İçi senin tarafından doldurulmayı bekleyen boş sayfalarla doludur. Kader gelecekten geçmişe baktığında ise bir kitaptır. Çünkü, senin hakkındaki hüküm zamansızlık boyutunda çoktan verilmiştir. Tüm yaşamlarının bütün anılarının kayıtlı olduğu o kitabın kapağı hologramlıdır. Gelecekten bugüne baktığında kapakta "Nasıl tekamül ettim" yazar. Bugünden geleceğe bakıldığında ise kapakta okunan "Bir şekilde tekamül edeceğim" dir. Er ya da geç tekamül etmen... Bütün seneryo, bu amacın bir aracıdır."

Tanrı tüm zamanlara  hakimdir. Bütün bunları okurken bunu aklımızdan hiç çıkarmamalıyız der, ben artık KADERe daha farkında bakıyorum, umarım sizin içinde farkındalık artırıcı bir yazı olmuştur deyip burada noktamı koyarım....

Sevgiyle kalın...
pehito

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder