Sayfalar

21 Nisan 2014 Pazartesi

HANGİSİ OLSUN SEÇ!

Şşşşşt sessiz ol, biraz daha dayan. Tamam hadi çıkabilirsin artık, gittiler. Kimse yok, bak ışıklarda kapandı, dur şurada bir fener olacaktı, tamam işte buldum. Açıyorum, neredeydi düğmesi, hah işte burada, açıldı. Hey ne kadar güzel gözlerin varmış senin, kirpiklerini nerede taktılar, baksana benimkini kısacık yapmışlar. Her zaman seninkine benzer kirpiklerim olsun isterdim, sarı saçlarında oldukça parlak ve canlı. Beni ilk aldıklarında seninkine benzer saçlarım vardı ama küçük kız benimle banyo yapmayı çok seviyor. Ben de onunla suda çok eğleniyorum. Hatta bana; güzel saçlar mı, küçük kızla banyo yapıp suyun içindeyken attığı kahkahalara eşlik etmek mi dersen kesinlikle seçimim küçük kızla banyo yapmak olurdu.

Hadiii konuşsana, insanlar odayı terk ettiklerinde hareket edebilir ve konuşabilirsin. Dene bak, yapabilirsin.

-Şey, şey
-Ne, hadi devam et. Yapabilirsin.
Hey, neden ağlıyorsun. Anlat bana.
-Ta-mam. Küçük kız beni raflarda gördüğünde çok heyecanlandı, annesiyle babasının cebinde ki son parayı beni almaları için harcattı. Yolda, arabada beni hep kucağında taşıdı. Yanağıma o minik dudaklarıyla defalarca öpücük kondurdu. Öyle sıcaktı ki ve elleri, elleri yumuşacıktı ama ama..
-Hadi ama ne oldu. Devam et, ağlama lütfen anlat.
-Eve geldiğimizde annesi beni diğer porselen bebeklerin yanına kaldırdı. Ona kırılabileceğimizi, saçlarımın ve elbiselerimin bozulacağını anlattı. Küçük kız ağladı ama annesi hiç yumuşamadı. Bunu çok pahalı olduğum için mi yaptılar, of anlayamıyorum.
Beni küçük kız istediği için zorla almışlardı. Ben onun arkadaşı olmak istiyorum. Seninki gibi tercihlerim olsun istiyorum. Onunla oynamayı, saçlarımın bozulmasına ve elbiselerimin yırtılmasına tercih etmek istiyorum.
Çok şanslısın, hem de çok!
-Emin misin!
-Evet, sen onun hayatındasın bense değilim ve hiçbir zaman da olamayacağım.
-Bir süreliğine öyleyim.
-Ne demek bir süreliğine?
-Gel sana bir şey göstermek istiyorum.

İki bebek el ele tutuşup, kapıyı açtılar. Karanlık koridor boyunca yürüdüler. Koridoru yarıladıklarında önlerine çıkan merdivenleri popolarının üzerinde zıplayarak indiler. Bir ara porselen bebek parmağını duvara çarptı "ah" dedi kısık bir iniltiyle ama içinde ki merak duygusu acısının önündeydi. Parmağına bakan Barbie bebek "olamaz, çatlamışsın" diye fısıldadı. Porselen bebek omuz silkti. Artık merdivenin en alt basamağındaydılar. Bir basamak daha indikten sonra Barbie bebek, porselen bebekten yardım istedi. "Kalk hadi, senin kolların daha güçlü" merdiven altında ki kapıyı gösterip "aç şu kapıyı" dedi.

Porselen bebek "ko-ko-kor-ku-yo-rum" diye kekeledi. "Neresi ki burası" dedi fısıltıyla. Barbie "açsana bak, göreceksin birazdan nasılsa." Porselen bebek terleyen avuç içlerini pembe çiçekli elbisesine silerek kuruladı, "peki" dedi. "Peki, göreceklerim beni daha mutlu yapacak mı, yoksa istemiyorum bu kapıyı açmayı" Barbie bir adım geriledi, "NEREDEN BİLEYİM1" diye bağırdı. "Ben nereden bileyim, içine giren ruh seni neye çevirdi. Siyah mısın beyaz mı, nasıl bilirim." Porselen bebek "peki, sen biliyor musun göreceklerimizi, bildiğin şeyler seni mutlu ediyor mu?" diye ekledi.

Bir kaç dakika düşündü Barbie, "hayır" derse porselen bebek o kapıyı asla açmazdı. "evet" derse doğruyu söylememiş olacaktı ve bir çırpıda " varlığından haberdar olduklarım beni daha bilge yapıyor" dedi. Porselen bebek bilgeliği düşündü. İyi bir şey olsa gerekti. Alımlı, havalı bir kelimeydi, içinde bilgi vardı kim istemezdi ki bilgeliği. Uzandı karanlıkta ahşap kara kapıya ve açtı kapıyı beyaz porselen parmaklarıyla. İçerisi bulundukları yerden daha karanlıktı, Barbie elindeki fenerin cılız ışığını merdiven altındaki dar odaya doğru uzattı ve pembe bir kutu oldu hemen gözlerine çarpan.

"Aaaa ne kadar güzel bir kutu" deyiverdi porselen bebek bir çırpıda. Barbie iç geçirip "hı-hı, hadi aç" dedi. Porselen bebek heyacanla oturdu kutunun başına, son kez baktı Barbi'ye ve yavaşça açtı pembe kutunun gıcırdayan kapağını. Gördükleri karşısında dehşete kapıldı. Barbie'ye çevirdi kafasını iki bebeğin gözlerinde ki hüzün çarpıştı ve hüzün yanaklarından birer damla yaş olup aktı.

Onlarca Barbie vardı kutunun içinde. Kiminin saçı kesilmiş kısacık, kiminin bacağı kopmuş, kiminin kolu. Kimi rengarenk boyanmış, hepsinin ortak tek yanı her birinin elbisesi çıkarılmış.

"Şimdi, seç bakalım hangisi olmak istersin?" dedi Barbie. Anlık hazlara ortak olan, günün birinde çöpe atılacak Barbie mi yoksa ilk günden değer görüp havalara kaldırılan, sonsuz olacak Porselen Bebek mi?"

pehito
kurgu, hikaye

65 yorum:

  1. pehi seni okumak iyi geliyo biliyo musun bana. bu çok nadir bi durum ya; ben seni okurken başka bir şey düşünmüyorum, düşünemiyorum.

    özlettin bi de. onu da araya bi yere tıkıştırim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. E.

      Eğer gerçekten sana her şeyi unutturup an'ı yaşatabiliyorsa yazdıklarım, buna çok ama çok mutlu oldum.
      :)
      Ben de sizleri özledim ve geldim.
      :)

      Sil
  2. Ne kadar ilginç, ne kadar güzel bir bilimkurgu hikaye olmuş pehitocum, eline sağlık bir solukta okunuyor
    sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjde Ablacığım

      Her zamanki değerli ve pozitif yorumlarından biri olmuş bu yorumunuzda. Çok teşekkür ediyorum. Iyi ki varsınız.
      :)

      Sil
  3. İnsan yaşanmışlıkta istiyor. Ama kullanılıp bir köşeye atılmak asla istemiyor..
    O porselen bebek niye göre değerli.. o barbie bebekler kime göre değersizler ki..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uyuşuk Hayalperest

      Evet, aynen öyle. Yaşanmışlık istiyoruz ve kenara atılmayı asla istemiyoruz.
      :)
      Bilmiyorum ki. Bu insanın değerlerine göre değişiyor sanırım. Kimimiz için eğitimdir, kimine göre güzellik, kimi aileye bakar karşısındakini herhangi bir değere göre porselen bebek veya barbie yapar. Sanırım önemli olan, ilişkileri farkındalıkla yaşamak. Yerimizi bilmek, duygulara fazla kapılmamak.
      İşte böyleee
      :)

      Sil
  4. Yanıtlar
    1. deeptone

      İyiyim, sen nasılsın?
      :)

      Sil
    2. çoktandır yoktun. hasta mıydın ki.

      Sil
    3. deeptone

      Uzun bir ara oldu bu sefer, haklısın.
      :)
      Değildim.
      :)

      Sil
  5. Çok zor bi soru bu... Bir hayatın parçası olmak isterdi bence... Bir sevince, üzüntüye , meraka, paylaşıma ortak olmak isterdi.. Bozulup, parçalanmak pahasına da olsa...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kahve telvesi

      Sonunda bunu yaşayacağını bilsen de, karşındakinin hayatının bir parçası olmak ister miydin gerçekten
      ;)

      Sil
    2. Aslolan bir insanın hayatında iz bırakmaksa, bunun da bir bedeli olacak elbette...

      Sil
    3. kahve telvesi

      Aslolan bir insanın hayatında iz bırakmak mı yoksa hayatta iz bırakmak mı? Kendim sordum kendim cevaplıyorum sanırım ikisi de aynı şey :)
      Yazılı sorgulama yapmış oldum
      Sevgilerimle
      :)
      Öyleyse o bedel ödenecek diyorsun
      :)

      Sil
    4. Bu neye benziyor biliyor musun Pe Hito ? Sıradan ya da sıraaltı bir zekaya sahip olup mutlu mu olmak istersin , yoksa sorgulamak, acı çekmek , yani mutsuz olmak pahasına beyni çalışan , her şeyin farkında bir insan olmak mı ?

      Sil
    5. kahve telvesi

      Hem mutlu hem de farkında olmayı isterim
      Olabilir mi
      :)

      Sil
    6. Mümkündür Pe Hito...Eminim sen bunu en iyi yapabilenlerdensin :))

      Sil
    7. kahve telvesi

      Elimden geldiğince uyanık kalmaya çalışıyorum ya da farkında diyelim. Mutluyum ama 7\24 değil. Zaten bu da senin de kastettiğin gibi aslında insanın doğasına aykırı.
      Sevgilerimle
      :)

      Sil
  6. Çok güzel bir hikaye olmuş!
    Eline sağlık pe hito :)

    YanıtlaSil
  7. Pehitom sonunda sesin çıktı. Çok çok beğendim yazıyı. Hangisi olmak isterdim diye düşündüm. Barbie bebek olmak istemem, porselen bebekte olmak istemem. Hangi oyuncak olduğumun önemi yok ki değersiz ellere geçtikten sonra elbet bir gün paramparça olacaksındır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özlemcim

      Geldim evet ve yanıt veremediğim için üzgünüm.
      :)
      Ben de beğenmene çok çok sevindim.
      :)
      Senin bakış açına hayranım Özlemcim. Çok yönlüsün ve bu senin yazılarına da yansıyor :) aynen yazdığın gibi. Kıymet bilen insanlarla olsun dostluklarımız ve ilişkilerimiz.
      Sevgilerimle
      :)

      Sil
    2. Anarsimmm benzer şeyler hissetmişim baaakkk :))

      Sil
    3. Aslıcım

      Aynen öyle, aynı hislerdeniz belli ki.
      :)

      Sil
  8. Wow Pehitom yine harikalar yaratmissin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahukader

      Harika olan senin okuyan gözlerin
      :)

      Sil
  9. Ayyyyyyy...
    Biliyor musun bn kirkliyken alinan bebek hala durur . Bebek aldirirmisim bir tarafina zarar gelicek bozulcak diye kutusundan cikarmazmisim. Babama hemen bi civi cekic getirip onlari kutuyla duvara asarmisim :) hep derler oyuncaklarinla kac cocuk buyudu diye ama bnm kiyamadiklarima onlar cok hor davrandilar gordum ama bi iki parca kurtarmisim ; sakliyorum :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayattan Payetler

      Keşke oynasaymışsın sende. Kızım oyuncaklarıyla oynamasa asla yenisini almazdım :)
      Hala sakladıklarının olması da çok hoş.
      Sevgilerimle
      :)

      Sil
  10. Ne güzel bir bakış açısı. Barbie bebek olmak, her sevince,üzüntüye ortak olmak daha güzel olurdu sanki. Sonunda parçalanmak olsa da...

    Benim de kıyamadığım bebeklerim vardı ama sonra kardeşim geldi hepsine kıydı bi güzel. Anımsadım bi an :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kahve Tadında

      Sende kahve telvesi gibi düşünüyorsun. Ona sorduğum soruyu sana da soruyorum öyleyse.
      :)
      Sanırım hepimizin unutamadığı bir bebek anısı var.
      :)

      Sil
    2. Öyle değil miyiz zaten, hayatın bir parçasıyız hepimiz. Kırılsakta incinsekte yaşamamız gereken ne varsa yaşıyoruz. Kader de varsa şayet kimse engelleyemez bunu. Porselen de olsa barbie de sonu hep hüzün hep yalnızlık. Yaşarken tadını çıkarmak lazım, sonunu düşünmeden yaşamak ;)

      Sil
    3. kahve tadında
      kahve telvesi

      Haklısınız.
      İçimden hep bu iki kahve delisi bir araya gelse diye geçiyordu ve oldu.
      İkinize de kucak dolusu sevgiler.
      :)

      Sil
    4. Ben biraz geç haberdar oldum ama geldim :)
      Pehito sana da sevgiler canım, Kahve telvesi teşekkür ediyorum :)

      Sil
    5. Kahve Tadında

      Benden yine sevgiler o zaman
      :)

      Sil
  11. Çelişkide kaldım ama her zaman hayırlısı deyip hayırlı olanı beklemek lazım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. narkoz

      Heheheh, ne güzel bir yorum olmuş bu.
      :)
      O zaman ben de hayırlısı diyorum.
      :)

      Sil
  12. ahh nasıl da özlemişim seni okumayı!
    ama ben ne barbie olmak isterim ne de porselen bebek sanırım!
    bu arada son ana kadar çok farklı bir mesaj bekliyordum konuların bebekler olmasından kaynaklanıyor sanırım. ama bu mesajda güzeldi bence
    kalemine sağlık pehii :)
    bu arada seni yine mimledim ki :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslıcım

      Sevindim buna
      :)
      Sen de Özlem gibi düşünüyorsun yaniii
      :)
      Ay bak çok merak ettim nasıl bir mesaj bekliyordun, hayal kırıklığı olmadı umarım
      :)
      Teşekkür ediyorum
      :)
      Bakacağım gelip hepinizin yazılarını okuyacağım, mimleride cevaplayacağım ama artık eskisinden daha yavaş olacak sanırım.
      Sevgilerimle
      :)

      Sil
    2. heheh Özlem de mi benim gibi yorum yapmış du hemen okiyim bakimmm :)
      hayır hayal kırıklığı olmadı ama ben en sonunda çocuklarımıza vermemiz gereken bir ders olur diye düşündüm hattaa öyle bir mesajda oluşturdum beynimde senin verdiğin mesajda ikinci mesaj oldu böylelikle :)
      rica ediyorummm :*
      hiçç önemli değil canım :)

      Sil
    3. Aslıcım

      Bir değil iki mesajı oldu, senin bakış açınla.
      :)

      Sil
  13. Çok fazla mükemmel olmuş gerçekten. Çok hoş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. levent saltı

      Ben de çok fazla teşekkür ediyorum sana o zaman.
      :)

      Sil
  14. ama iyi misin yaaaa. şimdi yine çok meşguldun herhalde. neyse şimdi girebildin bloguna hoşgeldin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone

      Meşguldüm diyelim. Ama iyiyim, sorduğun için teşekkür ediyorum.
      :)

      Sil
  15. yani iyi tamam kötü şeyler değildi yani sadece yoğunluktu di mii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deeptone

      Aaa bak kızacağım ama şimdi sana
      ;)
      Iyiyim, çok iyiyim. Her zamankinden daha iyiyim hatta. Her günüme teşekkürle uyanıp, her geceme teşekkür ederek uyuyorum.
      ;)
      Oldu mu, ikna edebildim mi seni artık.
      :)

      Sil
  16. pe hito bu ayrılık bana çok ama çok uzun geldi olduğundan daha çok.

    Ne anlık hazlara ortak olup sonrasında çöpe atılmak ne de sonsuz olabilecek kadar değer görmek isterim. İnsanlar verdiğim kadarını verebilsinler ne eksik ne fazla.

    Yazmalısın. Yazmalısın pe hito :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alper Sağlam

      Bana da uzun geldi geçen zaman ama oldu işte. Ve ben döndüm.
      :)
      Evet, belkide bu kadarı istediğimiz. Verdiğimiz kadarını alabilmek ama olmayınca olmuyor ne yazık. En iyisi beklenti içine girmemek.
      :)
      "Yazmalısın" bunu yazdığın için sana sonsuz teşekkür ediyorum. Biri bunu söylediğinde yazdıklarım daha değerli oluyor sanki.
      :)
      Teşekkür ediyorum
      :)

      Sil
  17. beeen senin bu güsel kurgularına bayılıyorum,ilham almaya çalışıyorum ama ııı ııhhh olmuyore :) ben de öölesine içimden geldiği gibi takılıyorum,hayal gücü ve yüreği güsel hatun,seni sefiyorum heee,bilesin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. minik mini

      Beni çok mutlu ettin canım. Çok teşekkür ediyorum.
      :)
      Sen de samimi ve güzel paylaşımlarda bulunuyorsun, kendine haksızlık etme.
      :)
      Duygularımız karşılıklı, sen de bunu unutma.
      :)

      Sil
  18. İlginç bir kurgu harika bir mesaj...iki bebeğin göreceği ilgi -sevginin ortalaması olsa ne iyi olur di mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. CEREN DEREN

      Teşekkür ediyorum.
      :)
      Sevgiler samimi ve çıkarsız olsun yeter.
      :)

      Sil
  19. Özlemisim elinin degdigi kelimeleri..
    Hosgeldin tekrardan
    Bu kadar uzun gitme :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. safransarı

      Teşekkür ediyorum, güzel yorumun için.
      Hoş buldum

      Sil
  20. En güzeli çamurdan bebek olmak ve sevenin ellerinde şekil almak.

    Pe hito, sen ne güzel yazıyorsun böyle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hamiyet Akan

      Belki de. Sevmeyen zaten çamura dokunmaz dimi
      :)
      Senin kadar güzel yazan birinden bu cümleleri duymak beni çok mutlu etti.
      :)

      Sil
    2. Küçükken çamurdan bebekler yapardım öyle zevk alırdım ki çamura şekil verirken. Elimin altındaki plastik bebekler bana aynı zevki vermezdi, duygusuz gelirdi belki de bilirdim çocuk aklımla topraktan yaratıldık toprağa döneyeceğiz.

      En güzeli çamurdan bebek olmak, herkes kirli sanırken aslında en saf en doğal halinle var olmak ve bunu görebilen gerçek sevenin ellerinde yaşamak.

      Sil
    3. Hamiyet Akan

      Öyle güzel ifade etmişsin ki :) toprağa dokunmak gibisi yok :)
      Bir de ne kadar özelmişsin çocukkende. Yaratılışımızı düşündüğün için.
      Farkındalığın çok yüksekmiş o zamanlarda da
      :)

      Sil
  21. öykülerini çok seviyorum, çok başarılı o anı canlı kılıyor, yaşatıyor :)
    hep yaz pehitocumm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baharcım

      Yaa bak çok mutlu oldum, bunu sen diyorsan havalara zıplarım, gerçekten.
      :)
      Çok çok teşekkür ediyorum.
      :)

      Sil
  22. şahane kurgu,heyecanla okudum sonunu düşünmeden,
    ancak sonu içimi titretti,çok gerçek elbette!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Havva Peynirci

      Senin yorumların enerjimi artırıyor ve beni çok mutlu ediyor
      :)
      Beğenmene sevindim
      :)

      Sil